Etiket: Galip Demir

Basmen Dergisi (Mayıs – Haziran 2016)

Basmen-MayisHaziran2016-01

MATBAACILIK SEKTÖRÜNEDE BİR ARABULUCU (OMBUDSMAN) GEREKLİ!

Öncelikle bu yazıyı kaleme aldığım tarihlerde Konya Ticaret Odası tarafından kurulan Karatay Üniversitesi’nde “Ahilik” konusunun ilk defa bir yükseköğretim kurumunun tüm bölümlerinde seçmeli de olsa ders olarak okutulması gündeme geldi. Hazırlanacak ders kitabında kendi branşında çok değerli çalışmalar yapan bir akademik zümre ile demin kitabının hazırlanması için düzenlenen çalıştaya katılarak bu konudaki birikimlerimi sunmak üzere ben de yayına hazırlanmakta olan “Ahilik ve Meslek Ahlâkı” ders kitabına katkı sağlamaya gayret ettim.

Elbette bu çalışma esnasında, sektörümüzdeki mesleki eğitimi çok önemseyen, “AHİLİK” kültürümüzün bilinirliğinin artması ve gündemde kalması için çok fazla mesai harcayarak, yoğun hizmetleri ile geride çok önemli kaynak eserler bırakmış olan Ahilik Vakfı kurucularından rahmetli babam Galip Demir’in değerli çalışmalarından istifade ettim. Ders kitabının “Arabuluculuk” yani ombudsmanlık veya diğer bir deyişle halk vekilliği ilgili bölümünde, “Kavram Açısından Arabuluculuk, Tarihimizde İlk Arabulucu -Ahi Evren-, Arabuluculuk (Ombudsmanlık) Kurumunun Ortaya Çıkması, Arabuluculuğun (Ombudsmanlığın) Dayandığı Düşünülen Diğer Kurumlar” başlıkları altında, detaylı bir kaynak taraması yaparak “Arabuluculuk” (Ombudsmanlık) kurumunu anlattım ve günümüzdeki önemine vurgu yaparak çalışmamı neticelendirdim. Ders kitabına katkı sağladığım metnin tamamı biraz uzun olduğu için buradaki köşe yazımda yayınlayamıyorum. Ancak ders kitabı hazır olup yayınlandığında herkesin ulaşabileceği elektronik bir erişim ağına yükleyip, adresini de yine burada sizlerle paylaşmayı arzuluyorum. Yukarıda da ifade ettiğim gibi sizlere ombudsmanlığı burada uzun uzun anlatmayacağım. Ancak bazı temel bilgileri vermekte fayda görüyorum…

(daha&helliip;)

BASMEN Dergisi (Şubat 2011)

İŞSİZLİK, TERÖR VE YOL-SUZLUĞUN ÇÖZÜMÜNDE : “AHİLİK YOLU”

“Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.” “Ahi Refik Soykut”

13.yüzyıl…Anadolu…Türk Yurdu…Devleti sarsan Moğol istila ve yağmaları…Halk bezgin, yorgun, çaresiz…Devlet güçsüz…

Ahilik, Anadolu’da göçebe hayattan yerleşik hayata geçen Türkmenlerin kurmuş oldukları sosyal ve iktisadi teşkilatlanma ve dayanışma modelidir. Debbağ(derici) ve tıp bilimleri ile uğraşan bir bilim adamı olan Nasıreddin El Hoyi (Ahi Evran) tarafından kurulmuştur.

(daha&helliip;)

BASMEN Dergisi (Aralık 2010)

BİRER BİRER KAPATILAN MATBAA MESLEK OKULLARIMIZ VE AHİLİK MODELİ

Hepinize merhaba,
Öncelikle huzurlarınızda, uzun bir süre bu köşeden hem ahilik kültürümüz hakkında, hem de sektörün sorunları ve çareleri üzerine yazılar yazmış Ahilik Vakfı’nın kurucusu, ahilik hakkında en kapsamlı eserlerin hazırlanmasına imza atarak, sektöre uzun yıllar hizmette bulunmuş, MAS-SİT yönetim kurulu başkanlığını üstlendiği dönemlerde sitenin içine matbaa çırak eğitim merkezi yapılmasına öncülük etmiş, etiket sanayicileri derneğinin de kuruculuğunda bulunarak kültürel ve sektörel bir hazineyi hepimize miras bırakmış değerli büyüğüm,(babam) Galip Demir ve nezdinde sektörümüze emeği geçen artık aramızda olmayan tüm değerli matbaa ustalarını minnet ve rahmetle anıyorum.  Bu köşeden ahilik yazılarının devamını şahsımdan talep eden ve bu yazıların yayınlanması imkanını sunan çok değerli BASMEN dergisi yöneticilerine teşekkür ediyorum.

(daha&helliip;)

Kültür Başkenti İstanbul ve Ahilik

Ahilik kültürünün tanıtılması ve yaşatılması için uzun yıllar emek ve hizmet vermiş Ahilik Vakfı’nın kurucusu sevgili babam Ahi Galip Demir’i saygı ve rahmetle anıyorum.

AHİLİK NEDİR?

Galip Demir, “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu ve Ahilik” isimli eserinde ahiliği şöyle tanımlar: Ahilik, 13.yüzyılda moğol istila ve yağmalarının da egemen olduğu Anadolu’nun Türkleşmesi sürecinde, göçebe toplum yapısından yerleşik toplum yapısına geçmeleriyle doğan mesken ve meslek edinme ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla kurulan meslek ve meslek gruplarının dayanışmasını sağlayan sosyo-ekonomik bir sivil toplum teşkilatıdır. Ahilik terim olarak, Türkçe’de akılık cömert kimse anlamında kullanılırken, Arapça’da ahi-kardeşim anlamında kullanılmaktadır. Bugün her iki anlamda ahiliği ifade etmekte kullanılabilmekteyiz. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunda etkin olan dört zümreden biri ahiler bir diğeri ahilerin kadın kolları olan Baciyan-ı Rum’dur. Baciyan-ı Rum tarihte kurulan ilk kadın teşkilatıdır ve Ahi Evran’ın eşi Fatma Hanım tarafından dokumacılık meslek kolundaki hanımlardan kurulmuştur. Bu teşkilat eşini kaybetmiş, kimsesiz ve yardıma muhtaç hanımlara meslek öğretmiş ve evlendirmiş, topluma kazandırılmalarını sağlamıştır.

(daha&helliip;)

Ahilik ve Atatürk

Kaynaklar :
*Galip Demir, Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu ve Ahilik (Ahilik Vakfı Yayınları, İstanbul, 2000)
*Burhaneddin Ulutan, Türkiye Bataktan Kurtarılacak ve Kalkındırılacaktır

Mustafa Kemal Atatürk, TBMM’nin açılış konuşmasında, (1 Mart 1922) “Milletimizin dehasının inkişafı ve bu sayede layık olduğu medeniyet mertebesine yükselmesi, bittabi ali meslekler erbabını yetiştirmekle ve milli harsımızı yükseltmekle kabildir.” demiştir.

(daha&helliip;)

Ahilik nedir?

Ahilik konusunda Süleyman Demir ile gerçekleştirilmiş olan röportaj :

Soru: Süleyman Bey öncelikle bugün bunca işiniz arasında görüşme talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Süleyman bey, Ahilik nedir? İlk olarak ne zaman ve nerede görülmeye başlanmıştır? Okuyucularımıza Ahilik hakkında neler söyleyeceksiniz?

Cevap: Bende hoş geldiniz diyorum size ve şahsınızda okuyucularınıza. Elimden geldiğince, dilim döndüğünce sizi konu hakkında bilgilendirmeye çalışacağım.Ahilik 13.yy da Anadolu’da ortaya çıkmış bir ekonomik sistemdir.Kurucusu Ahi Evran-ı Veli’dir. Ahi Evren de denmektedir.Ahi Arapça Kardeşim anlamına gelen ve Türkçede de Akı kelimesinden türediği öngörülen,yardım etmeyi seven kişi,eli açık,cömert,eli bol kişi anlamına gelen kelimedir.Ahilik teşkilatının kurucusu Ahi Evran, Azerbaycan’ın Hoş kasabasında doğmuştur(1171). Hoy, Türkiye’nin doğu sınırından 60km. uzaklıkta ve Sultan Tuğrul zamanından beri Türkler’in meskun olduğu bir bölgedir.

(daha&helliip;)